Burç Rehberi

İlk Su grubu burç Yengeç, kişiliğin yaratılmasına karşı bireyin verdiği karşılıklar ve reaksiyonlarken, ikinci Su burcu olan Akrep, bir ruhun doğumuna fırsat verebilmek için egonun ölümüne izin verir. Zodyak'ın son burcu ve Su grubu burçların da sonuncusu olan Balık'da ise her şey bambaşka bir şekilde yaşanır. Zıt burcu olan Başak'da büyük bir detaycılık ve analiz etme özelliği görülürken Balık da her şeyin bir bütün halinde algılanması, subjektif bir düzeyde yaşanması, ve bir çözülme söz konusudur. Balıkla birlikte zodyakta bir siklusun kapanması söz konusuyken, aynı zamanda insan hayatına ait bir dönemin de son bulması yaşanır. Burada artık, o ana kadar kazanılanlar kazanılmış, yerine getirilebildiği ölçüde görevler tamamlanmış ve hayat yaşanmış ve kazanılmış yeni bir karma ile geri dönüş yaşanacaktır. Birey bu aşamada artık yaşlanmıştır. Fiziksel vücutla beraber, ruhun da maddeden çözülmesi zamanı gelmiştir. Dolayısıyla, Balık aşamasında bir teslimiyet, dünyevi

İlk Hava grubu burç olan İkizler içgüdüsel zekayı temsil ederken, ikinci Hava burcu Terazi bunun ilişkilere yansıyan durumunu, üçüncü Hava burcu Kova ise idealize edilmiş ilişkileri ortaya koyar. Başka bir deyişle, İkizler'de birey iletişim kurarken karşısındakinin reaksiyonlarına ya da alacağı geribeslemeye karşı kısmen de olsa duyarsızdır. İkizler evresinde önemli olan iletişim kurmuş olmaktır. Terazi evresine gelindiğinde, bu defa birey karşısında en az bir kişi olsun ve geribesleme elde edebilsin, iletişim kurarak bir yere ulaşsın ister. Kova aşamasına gelindiğinde ise, artık kurulacak iletişim bir ideal haline getirilir. Burada büyük idealler ve amaçlar söz konusudur. Dolayısıyla, bu ideallere ulaşabilmek, amaçları gerçekleştirebilmek için her zaman birden fazla insanın, başka bir deyişle arkadaşların varlığına ihtiyaç vardır. Bunun yanı sıra, Oğlak aşamasında toplumsal statü ile ilgili kişisel hedeflerine ulaşabildiği ölçüde ulaşan birey, Kova'ya geldiğinde, et

Zıt burcu olan Yengeç anneyi, evi ve babanın manipulasyonu temsil ederken, Oğlak babayı, dış dünyayı ve annenin manipulasyonunu temsil eder. Oğlak, doğal Tepe Noktası ve horoskoptaki en güçlü ev pozisyonudur. Doğum haritasını ikiye bölerek, bireysellikle kollektivitenin birbirinden ayrılmasını ve tekrardan entegre olmasını sağlar. Yay'da toplum içine yeniden doğan ve kollektif yaşantının kurallarını kabul ettiğine inanılan birey, artık Oğlak aşamasında, kendine bu toplum içinde bir statü elde etmeye çalışacaktır. Belki yaşadığı toplumun hiyerarşisi içinde, Yay'da öğrendiği kuralları ve yasaları uygulamaya koyarak ileri noktalara doğru ilerlemek için mücadele etmeye başlayacaktır. Temelinde, Akrep'de öldürülen ve Yay'da kollektif bir platforma tekrar doğuşu sağlanan egonun dışa vurumu ve kollektif bir şekilde kabul görmesini sağlamak içgüdüsü yatar. Bu aşamada bireyin miras ya da kalıtım yoluyla getirdiklerinin ötesinde bazı şeyler başarması ve kazanması gereki

İlk Ateş elementi olan Koç, benliğin güven kazanması, ikincisi Aslan benliğin dışa vurumu ve Yay ise benliğin mükemmelleştirilmesidir. Yay, bireyin aşkın düzeyde ruhunu kazanmak için, bir inisiyasyon işlemi olarak da kabul edilebilen, yeniden doğuşunu sembolize eder. Akrep'deki ego, ölüm noktasından sonra birey bir inisiyasyondan geçer, ruhunu tekrardan kazanır. İlkel toplumlarda, inisiyasyon çocukluktan erginliğe geçiş veya çocukluğun bireysel yaşantısından, kabilenin kollektif yaşantısına geçiş olarak kabul edilir. Temel karakteristiği, bireyi fiziksel, bedensel gerçeğinin ötesine taşıyarak, yaşam anında ölümü deneyimlemesini sağlamak olan inisiyasyonun farklı şekilleri olabilir. Günümüzde psikoloji ve psikoterapi yoluyla, doğum ve ölümün kazandırdıkları, kontrol altındaki şartlarla bireye yaşatılabilir. Kollektif hayata yeniden doğan birey artık, Yay burcunun sembolize ettiği dini ve toplumsal kurallara, yasaya, hukuk kavramlarına uymak durumundadır. Yay insanları iyim

Akrep, fiziksel dünyayı sembolize eden Boğa'nın zıt burcudur. Ölüme hazırlık yapmak üzere fiziksel dünyadan hep birlikte el ayak çekmeyi ele alır. Boğa nasıl bir yere kadar fiziksel vücuda sahip olmayı ve kendini onunla tanımlamayı sembolize ediyorsa, Akrep de, insanın ölümün getirdiği önüne geçilmez kaybını, erimesini kabul etme yeteneğini sembolize eder. Şayet fiziksel bedene verilen değer abartılmakta ve çok ileri götürülmekte ise, kişinin bunu kabul etmesi ve vücudundan uzaklaşması da zorlaşacaktır. Eğer fiziksel gerçekliğin içeriği tam olarak anlaşılırsa, bu geçişlerin de zorluğu azalacak hatta yok olabilecektir. İlk su burcu olan Yengeç, aile hayatı içinde kişiliğin oluşumu için gösterilen duygusal çabayı ve cevapları temsil ederken, bunun bir oktav yükseği olan Akrep'de ise, kişi artık bir ruhun yaratılışı ile ilgilenme, duygusal cevaplar verme aşamasındadır. Akrep ruhsal özgürleşmeyle bağlantılı olarak pek çok metodu bünyesinde taşır. Aynı zamanda, özgürleşmede,

Bu devreye kadar horoskobun alt yarısı, yani subjektif ve bilinçsiz kısım geçilmiştir. Birey bu alana gelinceye dek, kendine bakışında subjektif ve bilinçsizdir. Dolayısıyla, kendini diğerlerinin gördüğü gözle görmesi imkansızdır. İlk yarı boyunca, doğum evvelinden taşınan yaşamsal iç güdüler maskelenmiş ve yok edilmeye çalışılmıştır. Doğumda oluşan kişilik çekirdeği, alt yarımkürede dışardan gelen ve ebeveynlerden kaynaklanan etkiler doğrultusunda, ancak nereye varacağı, nereye götüreceği belirsiz bir durumda şekillenmiştir. Genç bu devrede, toplumun ve ebeveynlerinin kendisine empoze ettiği özellikler doğrultusunda hayatını yönlendirir. Bu aşamada, objektivitenin başlangıcı olarak kabul edilecek gerçek bilinçlilik halinin, alternatif görüşlerin ve fikirlerin tanınması, benimsenmesi söz konusudur. Dolayısıyla, bireyin görünen ile görünmeyen yüzü ya da, gerçek varlığı arasında bir denge oluşturma aşamasına gelinir. Horoskobun geri kalan yarısı bu işlemin ve geçmişten getirilen